Bu sitede yer alan çalışmaların hepsi kişisel gelişim amaçlı olup, tedavi edici özellik taşımaz. Mp3'lerde kullandığımız telkinler, uzmanlar tarafından hazırlanmış olup, sitemizde yalnızca amatörce seslendirilmeleri yapılır!

Paylaşımlarımız tamamen ücretsizdir!
Dilediğinizi download edebilirsiniz. Eğer isterseniz destek bölümlerimizde sorunlarınızı moderatör ve üyelerimize danışabilirsiniz...

Ücretsiz Mp3'lerimizi edinmek ve platformumuzdan en iyi şekilde yararlanmak için,

Lütfen "Kayıt Ol" a tıklayınız!

Join the forum, it's quick and easy

Bu sitede yer alan çalışmaların hepsi kişisel gelişim amaçlı olup, tedavi edici özellik taşımaz. Mp3'lerde kullandığımız telkinler, uzmanlar tarafından hazırlanmış olup, sitemizde yalnızca amatörce seslendirilmeleri yapılır!

Paylaşımlarımız tamamen ücretsizdir!
Dilediğinizi download edebilirsiniz. Eğer isterseniz destek bölümlerimizde sorunlarınızı moderatör ve üyelerimize danışabilirsiniz...

Ücretsiz Mp3'lerimizi edinmek ve platformumuzdan en iyi şekilde yararlanmak için,

Lütfen "Kayıt Ol" a tıklayınız!
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Subliminal Telkinler ve Kubilay Aktaş 2

Aşağa gitmek

Subliminal Telkinler ve Kubilay Aktaş 2 Empty Subliminal Telkinler ve Kubilay Aktaş 2

Mesaj tarafından Admin Çarş. Mayıs 26, 2010 7:07 am

Daha önceki yazımızda Kubilay Aktaş'ın subliminal telkinleri Kuran ayetleriyle hazırladığından bahsetmiştik. Şimdi bu ilginç yöntemin içeriğine bakalım...

Arınma metni içinde neler var?

Metinlerin girişinde 19 defa Bismillahirrahmanirrahim var. Sonda da 19 besmele var.
Bakara’dan Nas’a kadar her sûre incelenerek derlenmiş arınma ve Allah’ın affetmesiyle ilgili âyetler var. Yine tevhidle ilgili âyetler var. Daha sonra da Celcelutiye’den ve Cevşen’den metinler var.
Kalbinin üzerine rahmet sağanakları yağıyor. Hayyu Kayyumun nuru ile yüzüne, kalbine bir parıltı geldi. Ve bundan sonra her yönden nurlar seni kuşatıyor. Sahibimizin haşmeti seni kuşatıp yüceltiyor.
Ey kutsal ruh! Senin için korku ve üzüntü yok. Sen kabul edilmiş olansın. Bunu biliyorsun. Karanlıklar aydınlığa çevriliyor. Bu, her zaman, günler çağlar geçtikçe devam ediyor. Öyle bir nurdur ki bu harfler, onunla her türlü ihtiyaç yerine getirilir. Celâl sahibi olan Allah, seni, “Kün!” emrinin Kef’i ile canlandırıyor. Canlanıyorsun, canlanıyorsun, canlanıyorsun. Arınıyorsun. Etrafa nur saçıyorsun. Nur üstüne nursun. Nur üstüne nursun. Hû ismi ile tüm düğümler çözülüyor. Kevser havuzunda yıkanıyor ve arınıyorsun. Allah’ın iradesi ile kin, nefret ve hırs, senden uzaklaşıyor ve yerine huzur, ilim ve kudret geliyor. Sonsuzluk ilmi ile dingin ve masumsun. Tıpkı ilk doğduğun an gibi.
İsm-i Nur ile yıldızın parlıyor. Çağlar boyunca parlıyorsun. Nur lambası tutuşturuluyor. Gizlice aydınlanıyor. Tüm fitnelerden ve kötü bakışlardan arınıyorsun. Bildiğin veya bilmediğin düşmanlar senden uzaklaşıyor, artık kimse sana zarar veremiyor. Çünkü sen İlâhî koruma altındasın. Bu arınma, içindeki İlâhî bilgeliği çıkardı. Ferd ismine mazhar oluyorsun. Bu ismin bağlantılı olduğu kanallar sana açılıyor. Her daim oradan besleniyorsun.
Ta-ha, ya-sin ve ta-sin ile kendine geliyor ve mutlu oluyorsun. Elif-lam-mim ve peşindeki ra’sı ile süflî âlemden nur âlemine çıkıyorsun. Sen yüce bir ruhsun. Allah tarafından kabul ediliyor ve seviliyorsun. Melekler, ruhaniler ve tüm insanlık seni bekliyor. Onlara sırrını veriyorsun. Miracını tamamlıyorsun. Burada görevin var. Nurun alâ nur ile yıkanıyorsun. Zihin sakin ve pırıl pırıl parlayan bir su gibi. Her şeyin güvende ve rahatsın. Her şeyin cevabını kolaylıkla buluyorsun. Senin için korku ve üzüntü yok. Sen onunla dostsun. İlâhî olan, senin rehberin ve senin için endişe yok, rahatsın, huzurlusun ve kendine güven içindesin.
Bunu dinleyenin mükâfatı, zât-ı Ahmediye’nin şefaatidir. Ve Cennetlerde saf olmuş hurilerle beraber haşrolunacaktır.
Allah günahları affeder ve sonsuz bağışlar, sen bağışlandın. Affedildin. Salât ve selâm ona ve ashabına olsun. Allah sana Kâfî, O’ndan başka ilâh yok. Her şeye Şahit, seni seviyor, seni kabul ediyor. Şanı yücedir, Rabbim Allah, Rabbim Allah, Rabbim Allah, yalnız ona tevekkül ediyorsun. Hoş geldin ey kutsal ruh, saf ruh!
19 Besmele…
Cümle kalıplarının hepsi Cevşen ve Celcelutiye’den. Tabii bunlar orijinali ile okunuyor. Ben sadece mealini verdim.

Korunma Kalkanında Ne Var Mesela?

Yine orada da Allah’ın mü’minleri, inananları koruması ile ilgili âyetlerden derlediğimiz âyet kompozisyonu var. Ağırlıklı olarak Âyete’l-Kürsî, Nas ve Felak sûreleri var bunda.
Daha sonra tüm bunlara ek olarak Celcelutiye ve Cevşen’den derlediğimiz orijinal metinler var.
Aşağıdaki metin, tamamı ile Celcelutiye’den ve Cevşen’den. Dediğim gibi bölümleri orijinali ile okuyoruz.
“Sana atılan oklar yamuluyor, onlar tersine dönüyor. Kinleri sana ulaşamıyor. İsm-i Azam’la her yönden gelen düşmandan korunuyorsun, onlar geri dönüyor. İsm-i Azam’la onlar uzaktan vuruluyor. Onlar dağılıyor ve sen hiç bir zarar almıyorsun. Ona tevekkül ettikçe güçleniyorsun.
“Güçlüsün, etrafın nur kalkanı ile çevrili, Âyete’l-Kürsî’nin hâdimleri seni koruyor.
“Allahü’s-Samed, Cebbar ve Kahhar isimleri ile düşmanlık ateşleri söndürülüyor. Düşmanların teslime mecbur oluyorlar. İlâhî ve ruhânî koruma altına alınıyorsun. Evet şu anda bu koruma altındasın. Ve her zaman burada kalacaksın. Artık sana korku yok, üzüntü yok. Hikmet sende parlıyor, hikmetle okuyorsun. Acizliğin ve fakirliğin Ganiy ve Hakîm isimleri ile son buldu. Bundan sonra korkma, dilediğin her türlü düşmanla mücadele et. Her yeri kuşatmış da olsalar kralların şiddetinden korkma, korkacağın yılan olmayacak göreceğin bir akrep de ve sallanarak sana gelen aslan da… Kılıçtan korkma, hançerin darbesinden de, mızraklardan da korkma!
“Sen ruhunu ona açtın, buna niyet ettin. Onun dergâhına iltica edenin bütün istekleri karşılanır. Onun gücü ile zulmet dağıldı ve sen önünü İlâhi koruma ile görüyorsun farkındasın, netsin. Selâm ismiyle düşmanlıklar son buldu.
“Sen Kaf ve Nun ve onlardaki Ha-Mim’lerle korundun. Duhan Suresi’ne bağlandın. Onda sağlam bir sır var. Ha mim ayn sın ra sin ve kaf’larıyla selâm isminle her türlü kötülükten korundun.
“Üzerinde sadece pozitif etkileri var. Aklına gelen gelmeyen her türlü negatif senden sonsuza dek uzaklaştı. Çünkü sen korunuyorsun, sana hiç kimse zarar veremez. Çünki İlâhî koruma altındasın.”
19 besmele….

Buradaki duâlar da hep Kur’an’dan ve Celcelutiye’den. Meselâ diyor ya “Korkacağın yılan olmayacak, akrep de, salınarak gelen aslan da olmayacak.” Şimdi biz bunu direkt hayvan olarak düşünürüz değil mi?
Aslında burada akrep karakterli, yılan karakterli insanlar da kastedilir. Bakın derin bilinçte--ki Kimya-i Saadet’te Hz. Gazali bahsediyor--her bir duygu durumunu temsil eden bir hayvan var. Yani insandaki kötü duygular, düşünceler, düşmanlıklar vs. hayvan siluetinde görünüyor. Dolayısıyla o kötü duygular, artık seni etkilemeyecek, onlardan korunuyorsun.
Misâl: Allah Resûlü diyor ki: ‘Harama nazar etmeyin, çünkü ondan size oklar atılır” diyor. Bakın haram olan şey de, âlem-i mânâda ok şeklinde görünüyor. Ve biz o kadar çok ok alıyoruz ki farkında olmadan. İşte bu metnin orijinali hem fiziğe, hem de metafiziğe baktığı için ikisinden de koruyor seni.
Hatta Üstad, birine "Fenâ niyetle geldiğin vakit seni yılan sûretinde görüyorum; dikkat et" diyor. Düşünsene bu kötü duygulardan da bu sırlarla korunuyorsun. Olay sadece akrep, yılan olayı değil. Hayvanât, insanın duygularını temsil ediyor.
Her kötü hasletin, huyun bir hayvanla münasebeti var. Kimde o haslet artarsa, âlem-i mânâda o şekilde görünüyor. Eskiden, yani geçmiş ümmetlerde bu, daha bu dünyada iken çıkıyordu. Hatta domuza, maymuna dönüştürülen insanlardan bahseder Kur’an. Süfyan bin Uyeyne (ra) bundan detayları ile bahsediyor. Ama Muhammed (asm) ümmeti bu rüsvaylıkdan korunmuş.

İnsanları reiki ve emf gibi doğu kaynaklı belli kanallara uyumlamalar gibi, siz de Cevşen ve Celcelutiye kanallarına uyumluyorsunuz ve bu konularda eğitimler veriyorsunuz. Biraz da bundan bahseder misiniz?

Bakın Dr. Mikao Usui, Zen Budizmi ile ilgilenen Japon asıllı bir şahıs. 1800’lü yıllarda yaşamış. Akademik yönden de çok yetenekli bir şahsiyet. Tıp, tarih, psikoloji ve dünya dinleri ile çok yakından ilgilenmiş. Bu kültürler hakkında derin bilgilere sahip. İsa, Buda ve diğer tüm şahısların şifa güçlerini araştırmış. Budist metinlerini inceliyor. Onların sutraları var. Bizdeki âyetler gibi. Ve yıllarca, manastırlarda inzivada kaldıktan sonra en son Kurama Dağında 21 günlük son çalışmasını da tamamlayıp, tespit ettiği kanalları kısmen ilkeleştirmiş. Reikide belli semboller var, bizdeki vekfler gibi. Aslında reiki dediğimiz şey, ism-i Nur’un bir yansımasıdır. “Her yerdedir” derler. Ve “Sevgidir” derler. “Evrensel enerjidir” derler. Kuşatıcıdır, çok isimleri var önemli değil. Her ne derseniz deyin, bütün güzel isimler ona aittir. Tabii herkes kendine göre ve kendi dünyasında tespitler yapıyor, isimler veriyor. Eksik olabiliyor, vahiy ile tamamlamak lâzım. Reiki, özel bir eğitim yani belli prensipleri var. Bu eğitimleri aldım ve veriyorum da. Çok derin inceledim. Ancak, size işin aslını söyleyeyim, daha geniş ve kapsamlı olanları, hiç şüpheniz olmasın Kur’ân’da, Cevşen’de ve Celcelutiye’de var. Eğer ki Dr. Usui, Kur’an’la, Celcelutiye ile karşılaşsa idi, oradaki sembolleri ve o sembollerin işlevlerini bilse idi, eminim ki kullanırdı. Bizim üstadlarımız hep bunları ilkeleştirmiş. Ve yolu da açmışlar. Bugün bu vahiylerle uyumlanan ve bu işin merkezine bağlanan insanın hayatında çok ciddi farklar kendini gösteriyor. Ama biz enerji çalışması deyince reiki veya emf’yi biliyoruz (Hoş ne kadar biliyoruz o da ayrı) vs… Evet bunlar da tekniktir ama Kur’an’da, Celcelutiye’de öyle semboller ve uyumlanmalar var ki, reikiden daha keskin olduğunu ve emf’den daha güçlü olduğunu bizzat deneyimledim.

Bu eserleri okuyanların bunlardan haberi var mı?

İnsan bir şeyin her boyutunu göremez. Yani çiçeğe herkesin bakışı farklı. Bunlar cennet bahçesi gibidir. Kimisi şiirini yazar, kimi edebiyatını yapar, kimi içine girer gezer… Herkes kendi meşrebince su içer. Ben 25 yıldır metafizikle ilgileniyorum. Kendimi bildim bileli bu konular içindeyim. Daha çok küçük yaşlarda bu deneyimlerim başladı. Yapısal bir şey. Hoş o zaman ne olduğunu bilmiyorsun. Sadece bir şeyler oluyor işte. Sonra lisede dinî konulara merak saldım. Üniversitede tavan yaptı. Dinî konuların içine de, bu olaylara anlam verebilmek için girdim. İyiki de girmişim. Çünkü işin denge noktası vahiy. Yoksa varlıkta sonsuz mertebeler var.
Evet devam edeyim.
Bakın, reikide toplam 6 sembol var, ki değişiyor ama ortalama o kadar. Sadece Celcelutiye’de 33 ayrı kanal var ve sembolleri var. İslâmî kesim bu kitapları okur ama “İlkeleri nedir? Belli disiplinler var mı veya sistemleşmiş boyutlar nedir?” Bunu bilen ne kadar bilmiyorum.
Çalışmalarımda yaptığım ve keşfettiğim şey şu: İnsan bu kanallara uyumlanınca işin rengi birden bire farklılaşıyor. Bakın size Celcelutiye’den bir bölüm okuyayım. Bu İnisiyasyonda kullanılan bir beyit. Bu beyite kimse bir anlam vermemiş şimdiye kadar. Tercümesini yapamamışlar. Sadece Süryani bir Papaz azizi güncel bir meâl vermiş. Ama olayın derinlikli boyutu işte bu inisiyasyona bakıyor.

“Rahatlık buldu kanallara girince
Yükseldi zirveye yürüyerek çıkınca
Kanallardan geçerken vadileri yardı.
Mayalanmış, büyümüş ve yükselmiş bir gelişme ile
Şişmiş süratli yükselmiş dağlar
Onun varlığıyla kâinat mamur olmuş.”

Bu, 46, 47 ve 48. beyitler.

Yine başka bir beyit:

“Elif lam sonra peşlerindeki Ra sırrı ile, Nur isminle bütün süflî ruhanilerin üstüne çıktım
Elif lam sonra mim ve ra’sı ile ruhların mecmâına yükseldim. Fakat gerçek ruh çok yücedir.”

Siz bunu Süryanice aslından dinleyeceksiniz ki aman ya Rabbim, tüm çakralarınızda bu sözlerin incelikli enerjisini hissedersiniz. Ne kadar derin manalar var, biliyor musunuz burada? Görünüşte nedir yani değil mi öyle görünüyor. Bir anlam yok gibi. Ben bu beyti okuyunca ve bilinçaltına kayıt edince üç gün yataktan çıkamadım. Çok keskindir. Çok etkilidir.
Düşün ki vahiy inince peygamberin devesi çöküyor. Dayanamıyor vahyin ağırlığına. Deve bile bizden daha çok alıcı. Kusvanın kanalları açık yani. Doğru, Peygamberin (asm) devesi. Ama biz de ümmetiyiz. “Biz” diyor “Kur’an’ı dağa indirsek dağ parçalanır.” Biz okuyoruz ama bir şey olmuyor, normal hayata devam ediyoruz, değil mi? Allah rahmet ediyor işte. Aslında ile bir açılsa Kur’ân, darma duman olur insan.
Kanallar tıkalı olunca duyamazsınız. Veya kendince duyarsın. “Engeller vardır, göremezler diyor” ya ayette. Neyse burası çok uzar…
Burada kullanılan ifadelerin hepsi sembolik ve çok derin deyimsel anlamlar içeriyor. “İnsan üzerinde yedi yol inşâ ettik diyor” bir ayette. İnsan bu 7 ana yolu, çakrayı varlıktaki Kur’ân kanalı ile uyumlu hale getirince… Ki bunun şifresi Celcelutiye’de var, Cevşen’de var. Bu iki dua, birbirine bakar birbirini gösterir. Öylesine bir duâ değil bunlar. Üstad, “Aslı vahiydir” diyor. Evet bu duâlar, Hz. Peygamber’e (asm) vahiy kanalı ile geliyor. Mesele çok derin.

Siz talebelerinizi bu kanala mı uyumluyorsunuz, nasıl oluyor?

Bu işin bir eğitim süreci var. Belli süre yapılması gereken bazı ritüeller, bazı semboller var. Gıda ile ilgili bazı sınırlamalar var. Bir detox-arınma süreci var. İnisiyasyonun bir parçası bunlar. Ve sizin dinlemeniz gereken ve okumanız gereken bazı eserler var. Yine subliminal kayıtların farklı bir türevini dinliyorsunuz. Ve size, bakır bir plakada yazılı bazı semboller veriyoruz. Bunları üstünüzde veya cep telefonunuzda bulunduruyorsunuz. Köklü bir dönüşüm. Bu konuda bizim bir merkezimiz var. 24 saat orada kesintisiz Kur’ân’dan bazı sûreler, Cevşen ve Celcelutiye okunuyor. 24 saat gece gündüz okunuyor. Buna “tohumlama merkezi” diyebilirsiniz. Bunun takibini yapan üç arkadaşım var. Siz buraya inisiye oluyorsunuz. Üstad, Hüve Bahsi’nde, hava zerrelerini tohumlamaktan bahsediyor. Varlıktaki paralel evrenler ve atom altı dünya ile ilgili biraz bilgisi olanlar, sezgisel ilimler üzerine çalışanlar, az çok ilkelerini bilirler. Ne dediğimi ve ne demek istediğimi anlarlar. Bu biraz ökült ve ezoterik bir çalışma. Pirimitif ve statik işleyen bir sistemde muhatap olduğumuz için fazla detaya girmeyeceğim. Zaten buraya uyumlanmak için yaklaşık 30 saatlik bir eğitim alıyorsunuz. Dolayısı ile bu kanallara uyumlanmadan, şimdi anlatmak güç. Bu çok özel ve uzun bir çalışma.
Her biri, bir esmâya bakıyor ve atom altı dünyada yeri var. Yani kabul ediliyor. Bunlar özel çalışmalar gerektiriyor. Üstadlarımız bahsetmiş, işaret etmişler… Yapısal olarak uygun kişiler, bu sır ile tespit yapabilir ve yapmışlar da.
Benim yaptığım, bu kanala uyumlamak ve bunun eğitimini vermek. Tabii ki bu, eğitimlerin sadece bir ayağı. Derslerin temeli olarak farkındalık ve meditasyon üzerine çalışmalar yapıyorum.
Admin
Admin

Diyorum ki Diyorum ki : Hipnoz forum yeniden sizlerle...
Erkek Koç
Mesaj Sayısı : 156
Doğum tarihi : 05/04/91
Kayıt tarihi : 21/01/10
Yaş : 33
Nerden : Sakarya

https://hipnoz.ace.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz