Bu sitede yer alan çalışmaların hepsi kişisel gelişim amaçlı olup, tedavi edici özellik taşımaz. Mp3'lerde kullandığımız telkinler, uzmanlar tarafından hazırlanmış olup, sitemizde yalnızca amatörce seslendirilmeleri yapılır!

Paylaşımlarımız tamamen ücretsizdir!
Dilediğinizi download edebilirsiniz. Eğer isterseniz destek bölümlerimizde sorunlarınızı moderatör ve üyelerimize danışabilirsiniz...

Ücretsiz Mp3'lerimizi edinmek ve platformumuzdan en iyi şekilde yararlanmak için,

Lütfen "Kayıt Ol" a tıklayınız!

Join the forum, it's quick and easy

Bu sitede yer alan çalışmaların hepsi kişisel gelişim amaçlı olup, tedavi edici özellik taşımaz. Mp3'lerde kullandığımız telkinler, uzmanlar tarafından hazırlanmış olup, sitemizde yalnızca amatörce seslendirilmeleri yapılır!

Paylaşımlarımız tamamen ücretsizdir!
Dilediğinizi download edebilirsiniz. Eğer isterseniz destek bölümlerimizde sorunlarınızı moderatör ve üyelerimize danışabilirsiniz...

Ücretsiz Mp3'lerimizi edinmek ve platformumuzdan en iyi şekilde yararlanmak için,

Lütfen "Kayıt Ol" a tıklayınız!
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ÇAKRALAR (ENERJİ MERKEZLERİMİZ)

Aşağa gitmek

ÇAKRALAR (ENERJİ MERKEZLERİMİZ) Empty ÇAKRALAR (ENERJİ MERKEZLERİMİZ)

Mesaj tarafından Admin Cuma Mayıs 14, 2010 6:41 am

ÇAKRALAR (ENERJİ MERKEZLERİMİZ) Cakralar011

Her çakra bedenin belli bir bölgesinde bulunur ve o bölgenin tamamını, o bölgedeki tüm organları yönetir. Çakraların hislerimiz, düşüncelerimiz ve hayata bakışımızla şekillendiğini hatırlarsak bedenimizin de doğrudan düşünce ve hislerimizden etkilendiğini netçe görebiliriz.

İlk üç çakra beynin sol, dördüncü çakra sağ ile sol, son üç çakra ise beynin sağ küresi ile ilgilidir.

Her çakranın fazla veya az ''kullanımı'' söz konusudur. Olması gereken ise dengedir. Örneğin; mide çakrası fazla kullanıldığında egoizm, aşırı hırslılık, zorbalık; az kullanıldığında ise utangaçlık, kendine güvensizlik, kendi kendine kızış görülecektir; fakat denge halinde ikisi de yok olacaktır. Her çakranın dengesizlik belirtileri hem aşırı, hem az kullanım sonucu meydana gelen dengesizlik için açıklanmıştır. Ayrıca, çok önemli bir diğer nokta olarak hatırlanmalıdır ki, denge için tüm çakralar birbirine muhtaçtır.

1-Kök Çakrası-Yaşam Gücü
-Bu çakra bizi dünyaya bağlayan en fiziksel çakradır. Temel hayat gücünün merkezidir.
-Rengi kırmızıdır, dolayısıyla bu rengi kullanarak onunla ve yönettiği hislerle bağlantı kurabilirsiniz.
-Do tonunun orta halinin, uzatılan U sesinin ve vurmalı çalgıların sesinin bu çakra ile olan ses bağlantıları olduğu bilinmektedir.
-Bu çakra kokulara karşı özellikle hassastır. Yoğun ve tatlı kokular bu çakraya özgüdür.
-Kuyruk sokumu kısmında bulunur. Bacaklar, kalça ve ayaklar onun yönetimindedir.
-En büyük denge hali: Yaşamla tamamen uyum içinde olmak. Yaşamın tüm ana süreçlerine kolayca uyum sağlamak, dolayısıyla yaşamaktan memnun olmak, korkulardan arınmışlık.
-En büyük dengesizlik yaratıcıları: Korkular, güvende hissetmemek, yaşamın temel süreçlerine uyum sağlayamamak, belirsizlik…
-Dengesizliğin belirtileri: İntihar arzuları, yaşama uyumsuz hissediş, enerjiyi nasıl boşaltacağını bilememe, saldırganlık, sinirlilik, tepkisellik, düşünmeden hareket ediş, hiperaktivite, hiçbir şeyden memnun olamama, endişeler, zorbalık, kabalık, hakaretler, acelecilik, heyecan arzusu, fazla cinsel arzular, oburluk, tembellik, korkular…

2-Sakral Çakrası-Cinsellik
-Rengi turuncudur.
-Do tonunun orta halinden hemen sonra gelen Re tonunun, uzatılan O sesinin, bas tonlu, nefesli ve sazlı çalgı seslerinin bu çakrayı etkilediği söylenir.
-Göbek deliğinin bir miktar altındadır. Bulunduğu bölgeyi yönetir; dolayısıyla bağırsaklar, böbrekler, dalak gibi organlar ondan sorulur. Hareket ile ilgilidir. Bilinçli yaratıcılık ve hislerle de ilgilidir. İyi bir sosyal yaşam, hareket ve arkadaşlar bu çakrayı olumlu yönde etkiler. Kök çakra gibi insanı yaşama bağlayan fiziksel bir çakradır. Bu çakra en çok tat alma duyusu ile bağlantılıdır.
-En büyük denge hali: Yaşamdan zevk alma, dolayısıyla yaşamdan zevk almamızı sağlayan herşey bu çakraya katkıda bulunur ve tabii onun yönettiği organlara da. Güzel kokular, lezzetli tatlılar; zengin bir sosyal yaşam, hareket; ama en önemlisi yaşamın bütününden, varolmaktan zevk almak...
-En büyük dengesizlik yaratıcıları: Suçluluk duygusu ve benzeri yaşamdan zevk almayı engelleyen her türlü his, durum, tavır. Fazla cinsellik. Güzel duyusal hislere fazla takılış. Yaşamdan zevk alamama, takılıp kalış.
-Dengesizliğin belirtileri: Kibirlilik, azalan yaşama sevinci, evden çıkmak ve hareket etmek istememe, enerji düşüklüğü, anti-sosyallik, kendini beğenmişlik, bir topluluğa dahil olma ihtiyacı ve körü körüne uyma çabaları, başkalarının düşüncelerini fazla önemseyiş, sosyal statüye fazla önem veriş, yüzeysellik, anlaşmazlıklar yaşayış, zevkine düşkünlük.

Mide Çakrası-İçsellik
-Rengi sarıdır.
-Yine orta Do tonundan sonra gelen Mi tonunun, uzatılan AU sesinin, telli saz seslerinin ve flüt gibi nefesli müzik aletlerinin seslerinin bu çakra ile bağlantılı olduğu belirtilir.
-Göbek deliğinin bir miktar üstündedir. Mide bölgesini yönetir. Karaciğer ve safra kesesi de bölgesine dahildir. İrade ile ilgilidir. İrade gücünün aksi olan kendine güvensizliğin mide ağrıları yarattığını hatırlayalım. Kariyer, statüler vs. bu çakrayı olumlu yönde etkilese de; fazla abartıldığında sakral çakrayı ve kalp çakrasını tehdit eder. Bu çakra en çok görme duyusu ile bağlantılıdır.
-En büyük denge hali: Utanma halini tanımama; fakat kesinlikle onurluluk. Kendine güven, irade gücü; açık bir zihin, kuvvetli mantık.
-En büyük dengesizlik yaratıcıları: İrade gücünden yoksunluk, kendine güvenememe, kendi ile barışık olmama. Utanç anlarını aklından silememe. Asalaklık. İnsanları kullanım, idare ediş. Onları açıkça veya üstü kapalıca zorlayarak adeta köle gibi kullanma eğilimi.
-Dengesizliğin belirtileri: Çekingenlik, egoizm, körü körüne inatçılık, insanlardan uzaklaşma, tanınmadığını hissediş, sabit fikirlilik, topluluklardan korkuş, kendini kapatış, aşırı dar bakış açıları, planlarını hayata sokamama, şüphecilik, kimseye güvenememe, insanları kullanış, zorbalık, duygularını dışa vurmaktan zayıf görünmeme uğruna kaçınış, kendi kendine yapamadıkları için kızış, güç alanında tehdit altında hissedip gücü korumak için sürekli savunmaya geçiş ve sürekli yönetim altına alma eğilimleri, savaşlar.

Kalp Çakrası-Sevgi
-Rengi yeşildir.
-Orta Do tonundan sonra gelen Fa tonunun, uzatılan A sesinin; telli çalgı, arp ve org seslerinin bu çakra ile bağlantılı olduğu belirtilmiştir.
-Göğüs ortasında yer alır. Bulunduğu tüm bölgeyi yönetir. Yönettiği en bilinen organ kalptir; yaşamın temeli ile ilgili olan kök çakrasının kan dolaşımını genel olarak yönetmesine karşılık, kalp ile alakalı bu çakra kan dolaşımından birinci derecede sorumludur. Dışlanma ve yalnızlık durumlarının kişiyi soğuğa karşı daha hassas hale getirdiği basit bilimsel deneylerle ispatlanmıştır. Sevgi, dostluk, birlik hisleri kalbi ve kan dolaşımını olumlu etkiler ve soğuğa karşı dayanıklılık verir. Sevgi, huzur ve denge ile alakalı bu çakranın heyecan, korku, sevgisizlik hallerinde kalp krizi, damar problemleri gibi hastalıklara yol açması da sürpriz değildir. Doğanın içinde bulunmak bu çakraya çok iyi gelir; fakat bu durumla birlikte bir soyutlanma da söz konusuysa diğer çakralar olumsuz etkilenecektir. Büyüme, olgunluk, sorumluluk ve biriktirme ile de ilgili olan çakradır; fazla maddiyata kaçıldığında olumsuz etkilenir; çünkü bu çakra maddi olanın manevi olana hizmet etmesi prensibi ile var olan her anlamda tam bir denge çakrasıdır. Bu çakra en çok dokunma duyusu ile bağlantılıdır.
-En büyük denge hali: İç denge, iç huzuru, genel olarak hayattan huzur dolu bir memnuniyet, hiç fazla hırslara kapılmama, önyargılardan uzakça herkese ve herşeye karşı genel bir sevecenlik, doğal bir içtenlik.
-En büyük dengesizlik yaratıcıları: Her türlü üzüntü, keder. Eski anıların etkisinden kurtulamama, sevgiden uzaklık. Yalnızlık, soyutlanmışlık, huzursuzluklar ve dengesizlikler. Değişimden uzaklık. İçsel tembellik. Kendi kalbinden uzaklaşış. Dokunamama.
-Dengesizliğin belirtileri: Kızgınlık, kin, geçmişte yaşayış, hep birilerinden onay bekleyiş, mali güvensizlik hissediş, biriktiricilik ve güven uğruna fazla maddileşip huzurdan, dengeden uzaklaşış, belirsizlik, delice aşk isteyiş, sahiplenme, kıskançlıklar, hayata karşı ve duygusal olarak güvensizlik, sorumsuzluk, olgun davranmama, iç kederler, üzüntüler, mutsuzluk, soğukluk, dokunmak istememe, duygusal dengesizlikler, karmaşalar.

Boğaz Çakrası-İfade
-Rengi mavidir.
-Orta Do tonundan sonra gelen Sol tonu, uzatılan E, İ sesleri, piyano, arp, org gibi ince ve zarif sesli hertürlü çalgı sesi bu çakra ile bağlantılıdır. Bu çakra sese karşı özellikle hassastır. Duyma duyusu ile ilgilidir.
-Boğaz bölgesinde yer alır. Nefes borusu, ses telleri, ağız ve dişler, tiroit bezi, ense onun yönetimindedir. Solunum sistemi ile de doğrudan bağlantılıdır. Bu çakra ifade, esneklik, yaratıcılık ve gerçekler ile alakalıdır. Zarafet ve masumiyet özelliklerini verir. Hayaller ile ilgilidir. Kalp çakrasının esneklik ile olan alakası burada doruk noktasına ulaşmıştır. Kendi kendine karşı dürüst olmak ve kendi kendini kandırmamak bu çakraya hizmet eder. İfade edilemeyen pek çok şey, kendi kendini kandırış, dürüst ve içten olamama ve kısıtlanan yaratıcılık, kısıtlanan içsel özgürlük bu çakraya muazzam zarar verir.
*En büyük denge hali: Her türlü açıdan esneklik, gerçekleri içtenlik, huzur ve zarafetle ifade edebilme, iç özgürlük, yaratıcılık, incelik. Maneviyat, merhamet edebilme gücü.
*En büyük dengesizlik yaratıcıları: Kendi kendini kandırmak, hayallerine ulaşamadığını düşünüş, duygularını ve düşüncelerini ifade edememe. Esnek olmamak. Gelenek ve kurallara körü körüne inanış ve fanatiklik-taraftarlık. Kabalık, hakaretler ile konuşuş. Dindarlık. Sanata uzaklık.
*Dengesizliğin belirtileri: Sabir fikirlilik, otoritelere boyun eğiş, gelenek ve kurallara ihtiyaç duyuş, dinsel katılık, değişimden korkmak, kendi kendini aldatmak, yalanlar söylemek, depresyon, inatçılık otoriterlik, kararsızlık, zarafetten ve esneklikten yoksunluk, sıkıcılık, çocuksu olmamak, masumiyetsiz düşünceler, fazla havailik, sırları bile saklayamama.

Alın Çakrası-Bilgelik
-Rengi çivit-mavi, laciverttir.
-Orta Do tonundan sonra gelen La tonu, uzatılan Om sesi, ziller, piyano, org ve arp sesleri, tiz sesli sazlı çalgı sesleri, derin ve ince sesler bu çakra ile bağlantılıdır.
-Çok ince, özel ve derin kokular, bir süreliğine adeta dünyayı unutturacak türde kokular bu çakra ile bağlantılıdır. Gün doğumunda yıldızlar henüz kaybolmamışken, sınırsız bir okyanusun nefesi gibi...
-Kaşların ortasında, biraz yukarıda bulunur. Genel olarak tüm yüzü yönetir. Bağışıklık sistemi ile de alakalı olduğundan ve bilinçaltı ile ilgili olduğundan, genel bir yönetim merkezi olduğu da söylenebilir. Aslen bilinçaltıyla, yani beynin sağ küresiyle ilgili olmasına rağmen genel olarak yönetici olması sebebiyle beynin her iki küresi ile de ilgilidir. Beyindeki sinirsel faaliyetleri etkiler. 5 duyuyu paylaşan önceki 5 çakradan sonra gelen bu çakra 6. his ya da duyu ötesi algı dediğimiz ruhsal fonksiyonla bağlantılıdır. Üstün yaratıcılık, üstün iletişim ve bilinmezlikleri bilme sağlar. Bilinçaltıyla bağlantılı olduğu için rüyalar ve hayaller de buradan sorulur. Burası tüm sınırların kalktığı sonsuz birlik noktasıdır. Burada hiçbir ayrılık yoktur. Burada yanılgılar yoktur, herşey berraktır.
-En büyük denge hali: Ruhsal yönü hayatın içinde pratik biçimde kullanış, her an her şeye rağmen ve her şey ile gitgide ruhen geliştiğini biliş ve zevk alış, herkesi ve herşeyi bir kabul ediş ve hissediş, sonsuz şefkat, mutluluk ve esneklik, en derine inerek düşünebilme.
-En büyük dengesizlik yaratıcıları: Taraftar olmak, ayırımcılık, dindarlık, birliğe aykırı davranmak, acımasızlık, görünenin ötesine önem vermemek, reddetmek, hayal gücünü kullanmamak.
-Dengesizliğin belirtileri: Endişeler, her konuda ayırımcılıklar, gelecekten korkuş, hayattan kopuş, ne yapacağını bilememe, hiçbir şey yapmak istememe, verimsizlik, bilinçaltından ve görünenin ötesinden korkuş, unutkanlık, dış zekalara hayran oluş, kendini tanımama, kendini görememe, zeka eksikliği, derin boyutlu düşünememe, sabırsızlık, disiplinsizlik, başkalarının ne dediğine fazla takılış, mükemmel ilişkiler arayış, batıl-asılsız katı inanışlara kayış, içe dönüklük, soğukluk, hissizlik, düzensizlik, amaçsızlık, bugünü yaşayamama, hayaller içinde yaşayış ya da geçmişte yaşayış.

Taç Çakrası-Bütünleşme
-Rengi eşit ölçüde mavi ve kırmızıdan oluşmuş olan menekşedir.
-Orta Do tonundan sonra gelen Si tonu, uzatılan E sesi, arp, org, piyano sesleri, ziller ve tiz sesli çalgı sesleri bu çakra ile bağlantılıdır.
-Başın tepesinde bulunur. Sinir ve iskelet sistemini yönetir. Genel olarak tüm bedeni yönetir. İnce sinirsel yollar, sinirlerdeki elektriksel işlevler, her türlü ince ve geneli ilgilendiren görülmesi zor, fakat önemli ayar, tüm ruhun tüm bedene etkisi buradan sorulur. Bu çakra ruh ile olan bağdır. En az fiziksel olan, en ruhsal çakradır. Bu çakra insanın göründüğünden çok daha fazlası olduğunu bildiği, tüm geçmişini ve tüm geleceğini birleştirip, şu anki kendisi olduğunu idrak ettiği noktadır. Ruhsallık ile fiziksellik burada birleşir ve rengi de erkeksi-fiziksel kırmızı ile dişil-ruhsal mavinin eşit oranda birleşmesi ile oluşmuştur. Burası zıtlıkların bir bütün olduğu sonsuzluk noktasıdır.
-En büyük denge hali: Ruhuna yakın olmak, ondan gelen, sonsuzluktan gelen tüm bilgeliği ve enerjiyi hissedebilmek, sınırların ötesinde düşünceler, biliş, hayalgücü ve yaratıcılık, sınır tanımama, tanımlanamaz boyutlarda hisler duyumsayış, açıklık, alıcılık, birlik, tamamen bağımsızlık, şu an ölünse geride bir şey bırakmış gibi hissetmeyecek olma durumu...
-En büyük dengesizlik yaratıcıları: Hayatın sadece fiziksel yönünü görüş, dünyevi bağlar, çeşitli arzular, takıntılar, çeşitli vazgeçilmezlere sahip olmak, ruhsallıktan uzaklık, hayalgücünü, görünenin ötesini ve bilgeliği reddediş, maddiyatçılık veya hayalleri gerçeklerin yerine koyuş. Kısacası fiziksel veya ruhsal olanlardan birinde aşırı uçlara kayış.
-Dengesizliğin belirtileri: Bir şeyleri kaybetmekten korkuş, endişeler, anlaşılamama, hayalgücünden yoksunluk veya hayallere fazlaca kapılış, fazla şehvanilik, ruhsal yalnızlık, derin ve uzun ilişkilerden korkuş, fazla utangaçlık, vazgeçilmez olma arzusu, iç acılar, kendini beğenmeme, bağımlılıklar...

Çakraları daha da geliştirmek için gerekli ipuçları ilerleyen zamanlarda verilecektir...


En son Admin tarafından Cuma Mayıs 14, 2010 6:48 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Admin
Admin

Diyorum ki Diyorum ki : Hipnoz forum yeniden sizlerle...
Erkek Koç
Mesaj Sayısı : 156
Doğum tarihi : 05/04/91
Kayıt tarihi : 21/01/10
Yaş : 33
Nerden : Sakarya

https://hipnoz.ace.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

ÇAKRALAR (ENERJİ MERKEZLERİMİZ) Empty Geri: ÇAKRALAR (ENERJİ MERKEZLERİMİZ)

Mesaj tarafından Admin Cuma Mayıs 14, 2010 6:45 am

ÇAKRALARI GÜÇLENDİRMEK İÇİN BİR KAÇ İPUCU

-1. Çakra:
*Para biriktirmek. (Az veya çok farketmez; hafif bir tatmin dahi yeterlidir.)
*Düzenli uyumak ve düzenli yemek yemek. (Genel olarak bir düzen yeterlidir.)
*Genel anlamda düzenli, yerine oturmuş bir yaşam içinde olmak. (Kişisel yaşam planlamaları...)
*Yerine oturmuş bir romantik ilişki içinde olmak. (Sürekli değişiklik olması halinde çakra sağlıksızlaşır.)
*Aile ile ya fazla tartışmamak olmuyorsa da uzaklaşmak. (Ara sıra olan ufak tartışmalar elbette önemsizdir; fakat aşırılık durumunda mümkün olan en yakın zamanda uzaklaşmak en sağlıklısıdır.)

-2. Çakra:
*Genel olarak hoşa giden renkler içinde yaşamak, hoşa giden yemekler yemek, hoşa giden faaliyetler içinde bulunmak.
*İnsanlarla konuşmak, sohbet etmek, birlikte olmak, eğlenmek, olumsuz davranışlardan dostlukları korumak.
*Sıkça banyo yapmak.
*Bolca hareket etmek, yürüyüş yapmak vs...
*Mizah-şaka dergi-kitapları okumak, sıkça gülmek için fırsatlar yaratmak, şakacı biri olmak...

-3. Çakra:
*Tatmin edici bir konumda bulunmak veya şimdiki konum ile barışık olmak. (Kariyer vs.)
*Kimse tarafından baskılanmaya göz yummamak, mümkün olan en kısa zamanda uzaklaşmak.
*Kendine güveni geliştirmek, kişisel gelişim kitapları okumak.
*Zihinsel olarak aktif olmak, düşünmek, araştırmak...
*Egonun yapısı hakkında bilgilenmek ve insanlarla olan ilişkide onu tanıyarak onun tuzağına düşmemek.

-4. Çakra:
*Sıkça sevilen kişilerle birlikte olmak.
*Evcil bir hayvan beslemek.
*Sıkça doğa içinde bulunmak.
*Sarılma vb. sevgi gösterilerinde bulunmak, konuşurken karşıdaki insana sıkça dokunmak...
*Huzurlu ve sakin bir yaşam için mümkün olan herşeyi yapmak...

-5. Çakra:
*Kendini ifadeyi geliştirmek için bolca konuşmak, kitap okumak, şiir yazmak....
*Yaratıcı faaliyetlerde bulunmak, bir sanat dalı ile düzenli olarak ilgilenmek.
*Yeterli sıvı tüketmek ve her fırsatta açık havada olmak.
*Yaşam içinde tamamen özgür hissedebilmek için kısıtlayıcı hissettiren herşeyden mümkün olan en kısa zamanda uzaklaşmak.
*Yalan söylemekten kaçınmak ve kendini kandırmamak.

-6. Çakra:
*Ruhsallık ile ilgilenmek, kitaplar okumak, konu ile ilgili insanlarla tanışmak ve mümkünse seminerlere katılmak.
*Meditasyon, nefes çalışmaları yapmak. (Kısa dahi olsa düzenli olduktan sonra farketmez.)
*Ağır yiyecekleri ender olarak tüketmek.
*Hayalgücüne hitap eden faaliyetler içinde bulunmak, sıkça hayal kurabilmek.
*İnsanları ve kendini daha derinden tanımaya çalışmak için çaba göstermek, bu konuda kitaplar okumak...

-7. Çakra:
*İstek ve arzuların özüne bakarak onları dengelemek, aşırı şekilde bir şeyleri istememeye çalışmak.
*Sahip olunulanlardan zevk alıp sahip olunmayanlar için üzülmemek.
*Ara-sıra yaşamın genel akışından uzaklaşmak ve değişiklikler yapmak.
*Hayalgücü, felsefe yaratıcılık ve ruhsallık alanlarına önem vermek ve aktif olarak ilgilenmek.
*Dünyayı gezmek için şimdiden bir karar almak.
Admin
Admin

Diyorum ki Diyorum ki : Hipnoz forum yeniden sizlerle...
Erkek Koç
Mesaj Sayısı : 156
Doğum tarihi : 05/04/91
Kayıt tarihi : 21/01/10
Yaş : 33
Nerden : Sakarya

https://hipnoz.ace.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz